Büyükşehir Belediyesi, örnek olan ‘vefa’ programlarına bir yenisini daha ekledi. Kasım Ayı Kültür Takvimi’nde bu kez Türkiye’de İslami bilimler duayeni, ilahiyat camiasının tanınmış ismi ve birçok projenin de mimarı olan Eski Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Raşit Küçük vefatının 1. Yıldönümünde anıldı.
Gözyaşlarını tutamadılar
SAÜ İlahiyat Fakültesi’nde gerçekleştirilen vefa programına Prof. Dr. Küçük’ün eşi, kızları ve torunlarının yanı sıra moderatör olarak SAÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Bostancı ve konuşmacı olarak ise Prof. Dr. Faruk Beşer, Prof. Dr. Abdullah Aydınlı, Prof. Dr. Erdinç Ahlatlı, Prof. Dr. Ömer Özyurt ve İl Müftüsü Mehmet AŞIK katıldı.
Türkiye’nin gönlünde yer edinen ilahiyatçı Küçük’ün memlekete fayda sağlamak için ortaya koyduğu mücadelenin anlatıldığı programda çocukları, eşi ve akrabaları hatıralardan bahsederken gözyaşlarına hâkim olamadı.
“Hediye etmeyi çok severdi”
Her bölümünde duygusal anların yaşandığı anma programında konuşan Prof. Dr. Küçük’ün öğrencisi Prof. Dr. Erdinç Ahatlı, “Hitabeti ve anlatımı çok iyi birisiydi. Hocamız derse gelir masasına oturur ve sınıftaki herkes sükûnetle hocamızı dinlerdi. Aldığı eşyaları alır neredeyse hiç kullanmadan hediye etmeyi çok severdi. Retorik sanatının özelliklerini kullanmadan kendini dinletebilen ender insanlardan birisiydi” ifadelerini kullandı.
“Anlattıkları, kendi yaşadıklarıydı…”
Ahatlı, hocasının anlattığı birçok konunun kendi hayatından bir parça olduğunu yıllar sonra fark ettiklerini belirterek, “Derste tahkiye usulü zatından bağımsız, saat olmadığında zamanı nasıl ölçebiliriz diye sormuştu. Cevabına ise hapishanede mahkumlara işkence için belli zaman aralıklarında gelen işkencecilerin geliş saatinden yola çıkarak saatin hesaplanabileceğinden bahsetmişti. Biz uzun zaman sonra öğrendik ki hocamızın anlatmış olduğu şeylerin 12 Eylül’de kendi yaşadıklarıydı. Çok kibar nazik ve fedakâr bir hocamızdı” dedi.
İslam’a adanmış bir ömür
Öte yandan programda Küçük’ün ailesi ve katılımcı ilahiyat profesörleri Prof. Dr. Küçük’ün hak bildiği yolda yürüyen, ilme sevdalı biri olduğundan bahsetti. Ayrıca Küçük’ün sıkıntılarını gizleyen, yaralara merhem olan bir insan olduğunu anlatan katılımcılar, O’nun unvanıyla yücelen değil taşıdığı her unvanı yücelten biri olduğuna dikkat çekti. Merhum hocanın hastalıklarına rağmen uzun yıllar İslam’a ve vatana hizmet için çabaladığını kaydeden konuşmacılar, Küçük’ün unutulmaz bir isim olarak tarihe yazılacağını söyledi.
Vefa programı İl Müftüsü Aşık’ın yaptığı dua ile son buldu.