Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, taşımacılık faaliyetlerini artırırken karbon ayak
sürdürülebilir ulaştırma politikaları ile azaltılabileceğini vurguladı. Bakan
Uraloğlu, “Ulaştırma ve Lojistik Ana Planımızla etkin bir ulaşım sistemini
ülkemize kazandırmak için çalışıyoruz. 2053 yılına kadar demiryolu
taşımacılığının toplam enerji ihtiyacının yüzde 35'ini yenilenebilir enerji
kaynaklarından karşılamayı hedefliyoruz.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, COP29 İklim Değişikliği Konferansı Sürdürülebilir ve
Dijital Orta Koridor ve Ötesi Bakanlar Toplantısı’nda konuştu. Bakan Uraloğlu,
ulaştırmanın insanların günlük yaşamlarını kolaylaştıran ve ekonomik
faaliyetleri destekleyen hayati bir sektör olduğunu vurgulayarak “Özellikle son
yıllardaki teknolojik gelişmelerle birlikte seyahat süreleri kısalmış,
erişilebilirlik artmış ve bunun neticesinde ulaşım faaliyetlerinin özellikle de
yük taşımacılığının karbon ayak izi de maalesef hızlıca artmıştır.” ifadelerini
kullandı.
Bakan Uraloğlu, jeopolitik
gerilimlerin ve bölgesel çatışmaların da taşımacılık sürelerinin uzamasına ve
dolayısıyla da emisyonların artmasına neden olduğunu kaydederek “Peki bir
yandan ekonomik ve dolayısıyla taşımacılık faaliyetlerimizi artırırken diğer
yandan karbon ayak izini nasıl azaltacağız?
Bu sorunun cevabı sürdürülebilir ulaştırma politikalarından geçiyor.”
dedi.
“Türkiye Hem Küresel İklim
Değişikliği Sorunuyla Mücadelede Yerini Aldı”
Türkiye’nin Paris Anlaşmasını
onayladığını ve 2053 sıfır emisyon hedefini taahhüt ettiğini anımsatan Uraloğlu,
“Türkiye hem küresel iklim değişikliği sorunuyla mücadelede yerini aldı hem de
bu amaca yönelik politikaların uygulamaya aktarılmasına hız kazandırdı. Yatırım
planlamalarımızda, BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin yanı sıra Paris
İklim Değişikliği Anlaşması ve AB Yeşil Mutabakatının hedeflerini de kendimize
rehber addediyoruz. Bu minvalde hazırladığımız 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana
Planımızla etkin bir ulaşım sistemini ülkemize kazandırmak için çalışıyoruz.
Bütünleşik olarak tasarladığımız ulaşım ekosistemimizde, zorluklara karşı
dayanıklılık ve yeşil ulaştırma esasında tüm modları birbirleriyle entegre hâle
getiriyoruz.” şeklinde konuştu.
“Demiryolu Taşımacılığının
Enerji İhtiyacını Yenilenebilir Kaynaklardan Karşılayacağız”
Bir yandan Yüksek Hızlı Tren ve
Hızlı Tren ağının genişletilmesine yönelik projeler yürütürken diğer yandan
mevcut hatların elektrifikasyonu ve sinyalizasyonu ile demiryolunun yolcu ve
yük taşımacılığındaki payının artırılmasını hedeflediklerini belirten Uraloğlu,
“Bu hedefe ulaşırken, milli elektrikli trenimizi de ürettik ve raylarla
buluşturduk. Milli trenimizin seri üretimi devam ederken, 2053 yılına kadar
demiryolu taşımacılığının toplam enerji ihtiyacının yüzde 35'ini yenilenebilir
enerji kaynaklarından karşılamayı hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.
Demiryollarına yatırım yaparken
karayolları yatırımlarını da göz ardı etmediklerini aktaran Uraloğlu, “Ülkemizi
bölünmüş yollarla donatarak trafik sıkışıklığını önemli ölçüde azaltıyor ve
sera gazı emisyonlarının artışının önüne geçiyoruz.” dedi.
“Elektronik Geçiş Belgesi
Projesi Çalışmalarına Başlanılmıştır”
Bakan Uraloğlu, geçen hafta Yeşil
Dijital Eylem Sonuç Bildirgesini kabul ettiklerini hatırlatarak “Bu bildirge,
Bilgi ve İletişim Teknolojileri sektöründe iklim dostu dijitalleşmeyi ve
emisyon azaltımını hızlandırmayı ve yeşil dijital teknolojilere erişimi
artırmayı amaçlamaktadır. Dijitalleşmeyi bir taraftan emisyonların takibi için
kullanırken diğer taraftan da taşımacılıktaki adımları mümkün olduğunca dijital
platforma taşımalıyız. Bu alanda pek çok çalışmamız mevcut olup son olarak
uluslararası karayolu taşımacılığında sınır geçişlerini hızlandırmak için
ülkemiz tarafından Elektronik Geçiş Belgesi (e-permit) Projesi çalışmalarına
başlanılmıştır.” açıklamasında bulundu.
“Yüksek Gerilim ile Gemi
Elektrik Besleme Tesisi Tekirdağ’da Devreye Alındı”
Denizcilik alanında gelecek
yıllarda sektöre yön verecek “Denizcilik Sektöründen Kaynaklanan Sera Gazı
Salınımlarının Azaltılması ve Yeşil Denizciliğin Desteklenmesi” projesini
başlattıklarını ifade eden Uraloğlu, “Proje ile düşük emisyonlu, alternatif yakıtlar
ile çalışacak yeni gemilerin inşası ve liman tesislerinde yenilenebilir enerji
sistemleri ve sürdürülebilir yakıt istasyonlarının kurulması gibi konularda
destek sağlayacağız. Biz bu çalışmayı yürütürken özel sektörün de bu konuda ön
almasını önemsiyoruz. Geçen ay tamamen yerli imkanlarla gerçekleştirilen Yüksek
Gerilim ile Gemi Elektrik Besleme Tesisi Tekirdağ’daki bir limanımızda devreye
alındı. Yenilenebilir enerji ile beslenen bu sistem kuyudan tanka prensibi ile
gemilerin limanda kalış sürecinde gerçek anlamda emisyonlarını sıfırlamaya
imkan sağlamaktadır.” şeklinde konuştu.
“Yavuz Sultan Selim Köprüsü
İle Uluslararası Yük Taşımacılığına Önemli Katkı Sağlayacağız”
Türkiye olarak yük taşımacılığı
politikalarını sadece bölgesel değil aynı zamanda küresel bir bakış açısıyla
şekillendirdiklerini belirten Uraloğlu, “Asya ile Avrupa kıtalarını demiryolu
ve karayolu boğaz tüp geçişleri ile denizaltından ve boğaz köprülerimiz ile
deniz üstünden bağlayarak kıtalar arası kesintisiz bir ulaştırma altyapısı
oluşturuyoruz. MARMARAY’a ilave olarak Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinde
hayata geçireceğimiz demir yolu projesiyle uluslararası yük taşımacılığına
çevreci bir bakış açısıyla önemli bir katkı sağlayacağız.” diye konuştu.
Türkiye’nin Doğu-Batı aksında
Orta Koridor ve Kuzey-Güney aksında da Basra Körfezi’ni Türkiye üzerinden
Avrupa’ya ve Orta Asya’ya bağlayacak olan Kalkınma Yolu Projelerinin merkezinde
yer aldığını söyleyen Uraloğlu sözlerine şu şekilde devam etti:
“Türkiye, kıtalararası ulaştırma
koridorlarının sağlıklı bir şekilde işlemesinde kilit taşı görevi görüyor. Bu
bilinçle yatırımlarımızı planlıyor ve iş birliklerimizi geliştiriyoruz.
Koridorların birbiri ile olan bağlantılarını sağlarken, koridorlar üzerindeki
güzergâh seçeneklerini de artırıyoruz. Örneğin, Orta Koridor’un üzerinde
yapılan taşımacılıkta Bakü-Tiflis-Kars güzergahının yanında Zengezur Yolu ile
ayrı bir güzergâh daha sunmak için çalışıyoruz.”